İstihkak Davası ve Haciz Sürecinde Hakların Korunması (İİK m.97–99 Kapsamında)
- avmuhammedaliyigit
- 24 Nis
- 3 dakikada okunur
İcra Hukukunda İstihkaklı Haciz Nedir? Kimler İtiraz Edebilir? Yargıtay Kararları Işığında Güncel Değerlendirme.
Hukuki Süreçte Mülkiyetin Korunması: İstihkak Davası Nedir?
Haciz işlemleri sırasında, borçluya ait olduğu varsayılan malvarlığı unsurlarının, aslında üçüncü kişilere ait olabileceği ihtimali sıklıkla gündeme gelir. İşte bu noktada, İcra ve İflas Kanunu’nun 96 ve devamı maddelerinde düzenlenen istihkak davası, hem mülkiyet hakkının korunması hem de kötü niyetli tasarrufların engellenmesi açısından hayati bir rol üstlenir.
Haczedilen bir malın borçluya ait olmadığı ileri sürüldüğünde, bu iddia haciz tutanağına geçirilir ve süreç resmen başlamış olur. Haciz sırasında ya da haczin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde ileri sürülen bu iddia, malın mülkiyetinin tespiti değil, icra hukukuna konu olacak biçimde malın haczedilebilir olup olmadığının belirlenmesiniamaçlar. Uygulamada sıklıkla karşılaşılan bu durumlarda, gerçek hak sahiplerinin zarar görmemesi için hukuki sürecin titizlikle yürütülmesi gerekir.
Haciz Sırasında İtiraz Hakkı (İİK m.97)
İstihkak prosedürü, malın kimin zilyetliğinde olduğuna göre ikiye ayrılır:
Mal borçlunun elindeyse veya borçlu ile birlikte üçüncü kişideyse, istihkak davasını üçüncü kişi açar. Zilyetlik borçluda olduğu için, mülkiyet karinesi lehine işler ve üçüncü kişi, mal üzerindeki hakkını ispatlamakla yükümlüdür.
Mal tamamen üçüncü kişinin elindeyse, bu kez davayı alacaklı açmak zorundadır. Çünkü mal üzerinde fiili tasarruf hakkı borçluya değil, üçüncü kişiye aittir. Bu durumda ispat yükü alacaklıdadır ve davanın tarafları da değişir.
Her iki durumda da dava, yetkili ve görevli icra mahkemesinde görülür. Süreler büyük önem taşır: istihkak iddiası haczin öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde ileri sürülmeli, taraflarca 3 gün içinde itiraz edilmezse mal üzerindeki haciz kalkabilir. Eğer itiraz varsa, takip durabilir ve üçüncü kişiden teminat istenebilir. Bu noktada icra mahkemesinin kararı belirleyici olacaktır. İcra müdürü, istihkak iddiası üzerine bu konuda bir karar veremez; dosyayı doğrudan icra mahkemesine gönderir (İİK m. 97/1).
İcra mahkemesi, dosya kendisine ulaştığında, takibin devamına veya teminat karşılığında ertelenmesine re'sen karar verir (m. 97/1, 97/3-4). Bu karar kesindir. Erteleme kararı, yalnızca istihkak iddiasına konu olan mallar bakımından hüküm doğurur; istihkak iddiası dışındaki hacizli mallar yönünden ise takip, genel hükümler uyarınca devam eder.
İstihkak İddiası (İİK m.99)
Haciz işleminden sonra da istihkak iddiasında bulunmak mümkündür. Bu durumda süreç farklı işler: Alacaklı, istihkak iddiasına yedi gün içinde dava açmazsa, iddia kabul edilmiş sayılır. Zamanaşımı ve ispat yükümlülüğü, bu noktada davanın seyrini belirleyen kritik unsurlardır. İstihkak davasında en kritik unsur ispat yükümlülüğüdür. Davacı üçüncü kişi; malı nasıl iktisap ettiğini, neden borçlunun elinde olduğunu ve mülkiyetin kendisine ait olduğunu hukuken kabul edilebilir delillerle ortaya koymalıdır. Faturalar, ödeme belgeleri, tanık beyanları, hatta rehin sözleşmeleri bu süreçte değerlendirilir. İcra mahkemesi, bilirkişi incelemesi yapabilir ve tüm delilleri serbestçe takdir eder.
Yargılama sonucunda üçüncü kişi haklı bulunursa, haciz kaldırılır. Ancak mal borçluya ait çıkarsa, icra takibi kaldığı yerden devam eder ve mal satışa çıkarılır. Üstelik üçüncü kişinin haksız çıkması hâlinde alacaklının zararını karşılamak üzere %20'den az olmamak kaydıyla tazminata da hükmedilebilir. Tersine, alacaklının kötü niyeti ispatlanırsa bu kez üçüncü kişinin zararını tazmin yükümlülüğü doğar.
Hacizde istihkak süreci sadece maddi hukuk açısından değil, usul kuralları bakımından da dikkatle yürütülmelidir. Görevli mahkemenin belirlenmesi, sürelere riayet edilmesi ve taraf sıfatının doğru tayin edilmesi bu sürecin olmazsa olmazıdır. Bu süreçte yapılacak hatalı bir işlem, telafisi güç hak kayıplarına yol açabilir.
Ayrıca istihkak iddiası yalnızca mülkiyete değil, rehin gibi sınırlı ayni haklara da dayanabilir. Bu durumda rehin hakkının icra hukukuna etkisi değerlendirilir. Dikkat edilmesi gereken diğer bir nokta ise satış öncesi ve sonrası açılan davalar arasındaki farktır. Satıştan önce dava açılırsa mal korunur; satış gerçekleşmişse dava artık satış bedeli üzerindenyürütülür.
Konuya ilişkin detaylı bilgi almak ya da hukuki durumunuzu değerlendirmek isterseniz, iletişim kanallarımız üzerinden bize ulaşabilirsiniz.
Etiketler:
istihkak davası, icra hukuku, haciz itirazı, icra iflas kanunu, icra avukatı, istihkak iddiası, mülkiyet hakkı, yargıtay kararları, icra mahkemesi avukatı
Yorumlar