top of page

TCK Madde 84 – İntihara Yönlendirme Suçu

1. Giriş

İntihar, bireyin kendi yaşamına son vermesi anlamına gelir ve modern hukuk sistemlerinde cezalandırılabilir bir fiil olarak kabul edilmez. Ancak bir başkasını intihara yönlendirmek, yalnızca bireysel değil aynı zamanda toplumsal bir değer olan yaşam hakkına saldırı niteliğindedir.
Türk Ceza Kanunu’nun 84. maddesi bu çerçevede, kişinin kendi hayatına son vermesine azmettirme, teşvik etme veya yardım etme fiillerini cezalandırarak yaşam hakkını koruma altına almıştır.

Bu düzenleme, yalnızca bir “birey hakkı” değil, aynı zamanda devletin yaşamı koruma yükümlülüğünün de somut göstergesidir. Nitekim Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) de Pretty v. Birleşik Krallık ve Haas v. İsviçrekararlarında, yaşam hakkının hem negatif (yaşamı koruma) hem de pozitif (yaşamı tehlikeye atan eylemleri önleme) yükümlülükler doğurduğunu vurgulamıştır.

2. Suçun Kanundaki Yeri ve Amacı

TCK m.84, Kanun’un “Kişilere Karşı Suçlar” bölümünde, “Yaşama Karşı Suçlar” başlığı altında düzenlenmiştir. Bu yerleşim, suçun esas amacının insan yaşamını koruma olduğunu gösterir.
Kanunun gerekçesinde de, intiharın cezalandırılmaması ancak başkasının bu fiile yönlendirilmesinin cezalandırılması gerektiği açıkça belirtilmiştir.

Maddeye göre:

“Bir kimseyi intihara azmettiren, teşvik eden veya intihar kararını kuvvetlendiren kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”

Bu hüküm, insan onuru ve yaşam hakkının dokunulmazlığı temelinde şekillenmiştir. Failin eylemi, mağdurun özgür iradesini manipüle ederek yaşam hakkı üzerinde haksız bir etki yaratmaktadır.

3. Fail ve Mağdur

İntihara yönlendirme suçu herkes tarafından işlenebilir; özgü suç değildir. Fail, mağduru intihar etmeye ikna eden, yönlendiren veya yardım eden kişi olabilir.

Mağdur ise kural olarak kusur yeteneğine sahip bir kişi olmalıdır. Ancak madde 84/4’te özel bir durum düzenlenmiştir:

“Kusur yeteneği olmayan bir kişiyi intihara sevk eden kişi hakkında kasten öldürme hükümleri uygulanır.”

Bu düzenleme, mağdurun iradesinin hukuken geçerli olmadığı durumlarda, fiilin artık “intihara yönlendirme” değil, kasten öldürme sayılacağını ortaya koyar. Yani failin, mağdurun ruhsal durumunu veya yaşını bilerek istismar etmesi halinde suçun vasfı değişir.

4. Suçun Maddi Unsurları

4.1. Hareket Unsuru

TCK m.84’e göre, üç farklı hareket biçimiyle suç işlenebilir:Azmettirme – Mağdurda hiç var olmayan intihar düşüncesini ilk kez oluşturmak.Teşvik – Mağdurda mevcut olan intihar düşüncesini eyleme dönüştürmek için cesaretlendirmek.Karar Kuvvetlendirme – Mağdurun zayıflayan intihar iradesini yeniden güçlendirmek.Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/4119 K. sayılı kararında, sanığın mağdura yönelik sistematik aşağılama, tehdit ve psikolojik baskı içeren davranışlarının intihara yönlendirme kapsamında değerlendirileceğini belirtmiştir.

4.2. Netice Unsuru

İntihara yönlendirme suçunun tamamlanması için mağdurun fiili intihara kalkışması veya ölmesi gerekmez.Yalnızca intihar kararının kuvvetlendirilmesi veya teşvik edilmesi fiili, neticenin gerçekleşmemiş olsa bile cezalandırılır.Ancak mağdurun ölümü gerçekleşirse, ceza ağırlaşır (m.84/2).

5. Suçun Manevi Unsuru

İntihara yönlendirme suçu kasten işlenebilir. Failin mağdurun intihar edeceğini bilmesi ve istemesi gerekir.Failin davranışı sonucu ölümün meydana gelmesini kabullenmesi de (doğrudan veya olası kast) yeterlidir.Taksirli hali cezalandırılmaz.

Örneğin; failin “öl de kurtul” şeklindeki sözü bir şaka değil, mağdurun intihar kararını ciddi biçimde etkileyen bir yönlendirme niteliği taşıyorsa, kastın varlığı kabul edilir.

Ayrıca Yargıtay içtihatlarında, mağdurun kırılgan ruh hali veya failin otorite konumu (örneğin öğretmen, ebeveyn, işveren) kastın değerlendirilmesinde dikkate alınmaktadır.

6. Nitelikli Haller

6.1. İntiharın Gerçekleşmesi (TCK m.84/2)

Mağdurun intihar etmesi halinde ceza beş yıldan on yıla kadar hapis olur. Burada failin eylemi, doğrudan ölüm neticesine neden olduğu için, suçun ağırlığı artmaktadır.
Yargıtay 1. CD, 2019/3799 E., 2020/2145 K. kararında, mağdurun failin yönlendirmesiyle intihar etmesi durumunda m.84/2’nin uygulanacağını belirtmiştir.

6.2. Alenen Teşvik (TCK m.84/3)

Aleniyet unsuru, özellikle internet, televizyon, sosyal medya, forum ve video platformlarında yapılan intihara özendirici yayınları kapsar. Maddeye göre, intihara alenen teşvik eden kişi üç yıldan sekiz yıla kadar hapisle cezalandırılır.Bu hüküm, dijital çağda giderek artan “intihar akımları” ve sosyal medya manipülasyonlarını önlemeyi amaçlar. BTK ve RTÜK kararlarıyla birlikte değerlendirildiğinde, bu düzenleme ifade özgürlüğü ile yaşam hakkı arasında denge kurar.

6.3. Kusur Yeteneği Olmayan Kişiyi İntihara Sürükleme (TCK m.84/4)

Mağdurun yaşı küçükse veya akıl hastalığı nedeniyle fiilin anlam ve sonuçlarını kavrayamıyorsa, eylem artık kasten öldürme suçu (TCK m.81) olarak nitelendirilir. Bu hüküm, failin mağdur üzerindeki etkisini mutlak kontrol düzeyine taşıdığı için, cezai sorumluluğu en üst seviyeye çıkarır.

7. İntihara Yönlendirme ile Kasten Öldürme Arasındaki Fark

TCK m.83 (ihmali davranışla öldürme) ile m.84 (intihara yönlendirme) çoğu zaman uygulamada birbirine karıştırılmaktadır. Bu iki suç tipi arasındaki temel fark, failin ölüm üzerindeki hâkimiyet derecesidir. Kasten öldürmede fail, doğrudan neticeyi meydana getiren kişidir; ölüm sonucu, failin aktif veya ihmali davranışının doğrudan bir ürünüdür. Buna karşılık, intihara yönlendirmede ölüm mağdurun kendi iradi fiiliyle gerçekleşir; fail yalnızca mağdurun bu eyleme yönelmesinde etkili olur. Failin yönlendirmesi, teşviki veya yardımının bulunması ölümün meydana gelmesinde dolaylı bir rol oynar. Ancak mağdurun özgür iradesi üzerinde tehdit, cebir, baskı, hile veya kandırma yoluyla tam bir hâkimiyet kurulmuşsa, artık mağdurun iradesinden söz edilemez; bu durumda ölüm fiilen failin kontrolü altına girdiği için, eylem “intihara yönlendirme” değil, kasten öldürme kapsamında değerlendirilir. Dolayısıyla, failin davranışının mağdurun iradesini ne ölçüde etkilediği, iki suç tipi arasındaki sınırı belirleyen en kritik unsurdur.

8. Yargıtay Uygulaması

Yargıtay içtihatları, TCK m.84’ün uygulanma sınırlarını şekillendirmiştir:

  • Yargıtay 1. CD, 2021/3158 E., 2022/4119 K.
    Sanığın mağduru sürekli olarak aşağıladığı, “sensiz bu dünya daha iyi olur” gibi ifadelerle psikolojik baskı yaptığı olayda, intihara yönlendirme suçu oluştuğuna hükmedilmiştir.

  • Yargıtay CGK, 2019/317 E., 2020/45 K.
    Mağdurun özgür iradesinin tamamen ortadan kalktığı, failin baskın etkisi altında intihar ettiği olayda, fiil “kasten öldürme” olarak değerlendirilmiştir.

9. AİHM Perspektifinden Yaşam Hakkı

AİHM içtihatları da Türk hukukundaki düzenlemeyi tamamlar niteliktedir.

  • Pretty v. Birleşik Krallık (2002) kararında Mahkeme, devletin “yaşamı koruma” yönünde pozitif yükümlülüğü olduğunu, dolayısıyla ötanazi veya intihara yardımın serbest bırakılamayacağını belirtmiştir.

  • Haas v. İsviçre (2011) kararında ise, devletin kişilere “intiharı kolaylaştırma” değil, “intiharı önleme” yükümlülüğü bulunduğu vurgulanmıştır.

Bu bakış açısı, TCK m.84’ün felsefi zeminini güçlendirir: yaşam hakkı yalnızca kişinin değil, toplumun ortak değeridir.

10. Sonuç

TCK m.84, Türk ceza hukukunun insan onuru ve yaşam hakkına verdiği önemin açık bir yansımasıdır.
İntihar bireysel bir tercih gibi görünse de, bu tercih üzerinde baskı, yönlendirme veya manipülasyon varsa, artık özgür iradeden söz edilemez.Bu nedenle yasa koyucu, hem bireyi korumak hem de yaşamın toplumsal değerini güvence altına almak amacıyla bu suçu düzenlemiştir.Dijital çağda intihara teşvik fiilleri sosyal medya, forum ve mesajlaşma platformları üzerinden farklı biçimlerde karşımıza çıkmaktadır.
Bu nedenle hem yargı organlarının hem de idari kurumların (RTÜK, BTK) bu konuda duyarlılığı, hukukun geleceği açısından büyük önem taşımaktadır.

Yiğit Legal © 2025 Tüm hakları saklıdır.

bottom of page