top of page

TCK Madde 2 - Suçta ve cezada kanunîlik ilkesi

Madde 2-

(1) Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. Kanunda yazılı cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden başka bir ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunamaz.

(2) İdarenin düzenleyici işlemleriyle suç ve ceza konulamaz.

(3) Kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamaz. Suç ve ceza içeren hükümler, kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanamaz.

TCK m.2’nin kökeni, Avrupa ceza hukukunda yüzyıllar içinde gelişen “nullum crimen, nulla poena sine lege” yani “kanunsuz suç ve ceza olmaz” anlayışına ve 1926 tarihli 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’na dayanır. Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçiş sürecinde yeni bir hukuk düzeni kurulurken, dönemin en modern ceza yasalarından biri olan 1889 tarihli İtalyan Zanardelli Kanunu örnek alınmıştır. Bu kanun, cezaların keyfi biçimde değil, önceden belirlenmiş yasalarla uygulanmasını esas alıyordu. Ayrıca Alman Ceza Kanunu’nun (StGB §1) bazı ilkeleri de Türk hukuk sistemine aktarılmıştır. Böylece kanunilik ilkesi, Beccaria’nın adalet temelli cezalandırma anlayışı ile Feuerbach’ın psikolojik zorlama teorisinin birleştiği Avrupa ceza hukuku geleneği üzerinden Türk hukukuna girmiştir.

Cumhuriyet döneminde kabul edilen 765 sayılı Ceza Kanunu’nun 1. maddesi, “Kanunsuz suç ve ceza olmaz” kuralını ilk kez sistematik biçimde Türk hukukuna yerleştirmiştir. 2004 yılında yürürlüğe giren 5237 sayılı yeni Türk Ceza Kanunu, bu ilkeyi çağın hukuk anlayışına uygun biçimde yeniden düzenleyerek bugünkü m.2 halini aldı. Yeni metin, yalnızca kanunla cezalandırma ilkesini değil, kıyas yasağı, örf ve adet yasağı ve belirlilik ilkesi gibi tamamlayıcı prensipleri de açıkça içeren kapsamlı bir yapı oluşturdu. 

Kanun hükmünün kapsamı, dayandığı unsurlar ve uygulamadaki yansımaları hakkında daha ayrıntılı bilgi edinmek isterseniz, aşağıdaki bağlantıdan ilgili makaleyi inceleyebilirsiniz:

Yiğit Legal © 2020 All rights reserved.
bottom of page