top of page

Sınır Dışı Etme (Deport) Kararı Nedir?

Sınır dışı etme kararı, bir yabancının Türkiye’de kalmasının hukuken veya fiilen sakıncalı bulunması halinde, idari makamlarca alınan ve kişinin ülke dışına çıkarılmasını öngören işlemdir. Bu karar, temelde kamu düzeni, kamu güvenliği ya da kamu sağlığı gerekçelerine dayandırılmakla birlikte, vize ya da ikamet ihlalleri gibi idari nedenlerle de alınabilmektedir.

6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 52. ve devamı maddelerinde sınır dışı etme kararına dair usul ve esaslar düzenlenmiştir. Bu düzenlemelere göre, ilgili idare tarafından alınan karar, kişiye tebliğ edildikten sonra belli sürelere ve usullere uygun şekilde yargı yoluna taşınabilir.

 

Sınır Dışı Etme Kararı Hangi Hallerde Verilir?

 

Sınır dışı kararı verilebilecek haller kanunda sınırlı sayıda sayılmıştır. Ancak bu liste oldukça geniştir ve uygulamada çok sayıda farklı durumu kapsar. Aşağıdaki başlıca durumlarda, ilgili yabancı hakkında deport kararı verilmesi mümkündür:

  • Kamu Güvenliği Açısından Tehlike Oluşturanlar: Terör örgütü üyeliği, organize suçlara karışmak, radikal gruplarla ilişkili olmak gibi nedenlerle kamu düzeni veya güvenliği açısından risk teşkil eden kişiler.

  • Sahte Belge ile Giriş veya Kalış: Vize ya da ikamet izni başvurusunda gerçeğe aykırı beyan veya sahte belge sunan yabancılar.

  • Geçimini Meşru Yollardan Sağlamayanlar: Türkiye’de çalışma izni olmaksızın çalışan, dilencilik veya yasadışı yollarla geçimini sağlayan kişiler.

  • İkamet Süresini Aşanlar: Vize süresini veya ikamet izni süresini ihlal eden ve bu ihlali makul sürede telafi etmeyen yabancılar.

  • Çalışma İzni Olmaksızın Çalışanlar: Özellikle düzensiz göçmen istihdamı yapan iş yerlerinde, izinsiz çalıştığı tespit edilen yabancılar.

  • Uluslararası Koruma Başvurusu Reddedilenler: Mülteci, şartlı mülteci veya ikincil koruma statüsü başvurusu reddedilen, statüsü iptal edilen veya sona eren kişiler.

  • Giriş veya Çıkış Yasağını İhlal Edenler: Türkiye’ye yasal olmayan yollardan giren ya da çıkış kurallarını ihlal eden kişiler.

Bu haller dışında, Türkiye’de kalması kamu kurumları tarafından uygun görülmeyen yabancılar için de sınır dışı süreci işletilebilir. Dolayısıyla her olay kendi somut koşulları içinde değerlendirilir.

 

Sınır Dışı Edilemeyecek Kişiler Kimlerdir?

 

Her ne kadar yukarıda belirtilen hallerde sınır dışı işlemi uygulanabilse de, bazı istisnai durumlarda yabancının ülkesine geri gönderilmesi hukuken mümkün değildir. Bu durumlar özellikle “geri göndermeme ilkesi” (non-refoulement) kapsamında değerlendirilir ve şu kişileri kapsar:

  • Hayatına veya Özgürlüğüne Yönelik Ciddi Tehdit Altında Olanlar: Sınır dışı edileceği ülkede ölüm cezası, işkence, insanlık dışı ya da aşağılayıcı ceza veya muamele riski bulunanlar.

  • Sağlık Nedeniyle Seyahat Edemeyecek Durumda Olanlar: Ciddi sağlık sorunları, yaşlılık, hamilelik gibi nedenlerle seyahat edemeyecek durumda olanlar.

  • Tedavisi Devam Eden Ağır Hastalar: Özellikle onkoloji, organ yetmezliği gibi hayati risk taşıyan sağlık sorunları nedeniyle tedavisi kesilmemesi gereken kişiler.

  • İnsan Ticareti Mağdurları: İnsan ticaretine maruz kalan ve destek sürecinde bulunan kişiler.

  • Şiddet Mağduru Kadın ve Çocuklar: Fiziksel, cinsel ya da psikolojik şiddet mağduru olup resmi makamlarca bu durumu tespit edilen ve tedavi/rehabilitasyon sürecinde olan bireyler.

Bu kişilerin sınır dışı edilmesi yerine, adli denetim benzeri yükümlülüklerle (örneğin belirli aralıklarla emniyete imza atmak, belirli bir şehirde kalmak, elektronik kelepçe vb.) Türkiye’de kalmalarına izin verilebilir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Sınır Dışı Etme Kararına Karşı Hangi Hukuki Yollara Başvurulabilir?

 

Sınır dışı etme kararı, idari bir işlem olduğundan hukuki denetime tabidir. Bu karara karşı başvuru süreci şu şekilde işler:

  • İdare Mahkemesine Başvuru: Yabancı, yasal temsilcisi veya avukatı, kararın tebliğinden itibaren 7 gün içinde idare mahkemesinde iptal davası açabilir.

  • Yürütmenin Durdurulması: Bu başvuru, kararın uygulanmasını otomatik olarak durdurur. Yani kişi, mahkeme karar verene kadar sınır dışı edilemez.

  • Kararın İncelenmesi Süresi: Mahkeme, başvuruyu en geç 15 gün içinde karara bağlamak zorundadır ve verilen karar kesindir. Bu noktada temyiz veya istinaf yolu kapalıdır.

Ayrıca, idari gözetim altındaki yabancılar, bu gözetim kararına karşı da sulh ceza hâkimliğine başvurma hakkına sahiptir.

 

Geri Gönderme Merkezleri ve İdari Gözetim

 

Sınır dışı etme sürecinin uygulandığı kişilerin önemli bir kısmı, “geri gönderme merkezleri” adı verilen idari tesislerde tutulmaktadır. Bu merkezlerde kişi, sınır dışı işlemleri tamamlanana kadar idari gözetim altında bulundurulur.

Gözetim süresi, ilk aşamada en fazla 6 ay olarak belirlenmiştir. Ancak yabancının ülkesine gönderilmesinde ciddi zorluklar varsa (örneğin ülkesinin kabul etmemesi, seyahat belgesi alınamaması gibi), bu süre bir 6 ay daha uzatılabilir. Yani toplamda 12 ayı geçemez.

İdari gözetim altına alınan kişiler:

  • Haklarında verilen karara karşı sulh ceza hâkimliğine başvurabilir,

  • Avukatla görüşebilir,

  • Aile üyeleriyle iletişim kurabilir,

  • Merkezdeki koşullara ve uygulamalara ilişkin şikâyetlerini iletebilir.

Bu gözetim süreci, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları doğrultusunda “ölçülülük” ve “gereklilik” ilkelerine uygun olmalıdır.

 

Sonuç

 

Sınır dışı etme kararları, yabancının yaşamını köklü biçimde etkileyen idari işlemlerdir. Özellikle sınır dışı edilmesi durumunda hayati riskle karşı karşıya kalabilecek kişiler için bu karar, ciddi sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle hukuki sürecin titizlikle yürütülmesi ve gerekirse yargı yoluna başvurulması büyük önem taşır.

Yabancılar hukuku alanında uzman bir avukatla çalışmak, hem hak kaybının önüne geçilmesini sağlar hem de sürecin daha sağlıklı işlemesini mümkün kılar.

Yiğit Legal © 2020 All rights reserved.
bottom of page